SENİN HİKAYEN NE ?
Var di mi anıların, yaşamında iz bırakmış anların…..Keşkelerle, iyi kilerle dolu, yıllar sonra bile yüreğine oturan ya da içini umutla dolduran, bugünkü seni sen yapan hikayelerin?
Söyledikleri duyulmuş, önemsenmiş, kıymetli görülmüş, daha da anlatması teşvik edilmiş çocukluklar vardır… Buranın çocukları büyüdüklerinde iyi hikaye anlatıcısı yetişkinlere dönüşürler. Onlar bilir ve yürekten inanır ki; Hikayeleri kıymetli, birileri onları dinlemeye -elbette- istekli.
Bir de sesi duyulmamış çocukluklar vardır. -Anlatacakları olmaz mı hiç ama dinleyenleri yoktur. -Vakti zamanında anlatası olduğunda ya vakit azdır, ya iş çoktur.
-Bu yüzden, sorulmadıkça susmaya, anlatmak yerine dinlemeye alışkındırlar.
-“Anlatsam kıymeti olur mu”yu bilemez, anlatma riskine giremez ve hikayelerini içlerinde biriktirirler….
Bu sabahki mesajım, sesi duyulamamış çocukluklara;
-Hikayelerin de, sen de öyle değerlisin ki
-Bu riski al! Bugün, yetişkin halinle başla hikayelerini anlatmaya
-Göreceksin; anlattıkça azalacak acısı ya da çoğalacak coşkusu; üstelik belki de deva olacaksın başkasına
-Çocukluğunun dinlenememiş hikayeleri eksik değilmiş, değerinden de eksilmemiş; sadece o vakit, zamanı değilmiş
Sevgiyle